Tarsus Kent Konseyi 06 Ocak 2021 Çarşamba Günü saat: 20.00 da, sanatçı, şair, sanat yazarı Ekrem Kahraman’ın anlatımıyla Tarsus İçin Bir Kültür Girişimi “Çukurova Çağdaş Sanatlar Müzesi’ne Doğru” konulu söyleşi gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü Tarsus Kent Konseyi Başkanı Dr. Ali Cerrahoğlu’nun yaptığı söyleşi Tarsus Kent Konseyi Facebook ve Youtube sayfalarında canlı yayınlandı.
Programın açılış konuşmasını yapan Cerrahoğlu, Programa konuşmacı olarak katılan Tarsuslu sanatçı Ekrem Kahraman’ın sanat hayatı, çalışmaları, kitaplar ve filmleri hakkında bilgi verdi. Tarsus’ta uygulanması planlanan Çağdaş Sanatlar Müzesi kurulması konusunda yürütülen çalışmalarda nasıl bir yol izlendiği, hangi çalışmaların yapıldığı konusunda Ekrem Bey’den bilgi vermesini istedi ve sözü kendisine bıraktı.
Ekrem Kahraman; “Tarsus’a dünya çapında uluslararası bir müze kazandırmak amacıyla yola çıktık, 1500 küsürlük inisiyatif grubu oluşturduk. Biz 5 yıl içinde 5 bine çıksın diyoruz. Tarsus’ta tüm resmi kurumlarla görüştük. Tarsus Çağdaş Sanat Kültür ve Eğitim Vakfı kurmak üzere harekete geçtik. Hatay, Adana, Mersin, Tarsus gibi hem Türkiye’nin her tarafından hem de yurt dışından, Fas’tan ve Azerbaycan gibi birçok yerden olmak üzere girişim kurulu üyelerimiz var. Ben böylece Tarsus’u evrensel, küresel bir kent olarak algılıyorum. Dünya’da da böyle algılanıyor. (Saint Paul vb. yerler var). Bu ay, Çukurova Çağdaş Kültür Sanat Vakfı’yla ilgili olarak, çok önemli isimlerin olduğu 120 kişilik bir kurucular kuruluyla birlikte, yani onlar da uygun bulurlarsa Hatay’da bir kültür faaliyeti ile Adana ve Mersin’deki kültür faaliyetini bir şekilde bütün bölgeyi kapsayacak şekilde aynı merkezde gerçekleştirirsek önümüzün daha açık bir denize, vahaya, kültürel ovaya doğru açılmış olacağını düşünüyorum dedi.
Ali Cerrahoğlu; “Sivil Toplumun bir araya gelmesi çok önemli. İşbirliği kültürünü geliştirmek açısından çok değerli bir girişim; geniş bir tabana dayanıyor, sırtını bir yere dayayıp da bir yerden bir kaynak yaratalım, bir kaynakla ilerleyelim değil, adım adım, yavaş yavaş, uzun soluklu ama sağlam bir vizyon ortaya koyuyor, bunun da öncüsü oldunuz, kutluyorum sizi.” dedi ve Ekrem Bey’e nasıl bir müzeden bahsettiğini, hayalindeki yapı hakkında bilgi vermesini istedi.
Ekrem Bey; “Tarsus çok verimli topraklara sahip, sanat bizim hayatımızdan çıkıp hayatımızı dönüştüren bir şey. Dünyanın herhangi bir yerinde mesela Japonya’nın dijital sanatlar dediğimiz, mekânına girdiğiniz zaman, siz orada sanat eseri diye tasarlanmış bir şeyin içine giriyorsunuz. Teknolojik bir çağdayız ve bilgisayar teknolojisinin egemen olduğu, photoshop programlarıyla ve video art programlarıyla oluşan bir yapıdan bahsediyoruz.
Burada resim var mı? Yok. Resim insanlık tarihinde hep var. Resim gelişe gelişe dijital sanatlara geldi. Bütün bunların içinde biz bir dünya kuruyoruz, bir yaşam biçimi kuruyoruz. Bizim burada kuracağımız müzenin uluslararası örnekleri var, ama Türkiye’de, Yakın ve Orta Doğu’da örnekleri yok. Doğu Akdeniz bölgesine sınırları olan ( Afrika’nın kuzeyi, Akdeniz’in güneyinden ta okyanusa açılan yere; Fas’a kadar olan) ülkeler, Yakın Doğu ve Akdeniz Bölgesi ülkeleri, uzun vadede hepsinin sanatçıları ve sanat ortamındaki meslek gruplarının muhtemel gelecekteki cazibe merkezi olabilecek, çekim merkezi olabilecek durumda bir yapı olacak. Türkiye doğu-batı sentezi, coğrafyası içinde, Trakya’sıyla Avrupa’da ama, kültürüyle de Avrupa’da olan bir ülke. Aynı zamanda Türkiye, doğu, batı Anadolu’su, Trakya’sı olmak üzere doğuya ait bir ülke. Başka bir ülke yok böyle. Dolayısıyla bu ülkelerin kültürel olanakları muhtemel gelecekteki siyasi ve ideolojik pozisyonları, muhtemel olarak insanlık tarihindeki yerleri çok farklı olacaktır. Buradan yola çıkarak şunu söylüyorum. Eğer bizden önce birileri bunu gerçekleştirmezse biz bunu yaparsak, Türkiye’nin ve bölgenin tek uluslararası gerçek çağdaş sanatlar müzesi olacaktır. Bunun içerisinde restorasyonundan, fotoğrafına, video arttan, müzik ve plastik sanatlar alanındaki işbirliklerinin sonucunda, sinema, film, tiyatro, konser, konferans, söyleşi, panel ve workshoplar, bütün bu çalışmaların hepsi birlikte aynı mekânda yer alacaktır. Bu konuyla ilgili en azından arşivde ve zaman zaman da sergilenmek üzere, gerek radyo koleksiyonları ya da başka koleksiyonlarla ilgili çok değişik öneriler geldi. Dünya’nın değişik bölgelerindeki müzeler genellikle belli sınırları olan ve sürekli sergilenen, örneğin Fransa’da Toskona bölgesindeki Floransa’da bulunan müzede hemen hemen aynı eserler vardır. Bizim müzemizde ise konunun uzmanları karar verecektir ama, halısı, kilimi, el sanatları geçmiş tarihimizde olmuş olan, üretilmiş olan halk eserleri, halka ait, geleneksel eserler ve çağdaş sanat eserleri olacak. Bizim orada biliyorsunuz sepet örme teknikleri vardır. Onlar da bir zanaattır. Bütün bunların bir araya geldiği ve halk kültürü olan oya işleri ile, her türlü geleneksel el sanatlarının, resim, müzik, heykel bunların hepsinin orada olduğu ve bir uzmanlar kurulu olacak olan bir müze” dedi.
Ali Cerrahoğlu’nun: “Bu müze nasıl bir yere, nasıl bir mekâna kurulacak? Aklınızda öyle bir mekân var mı?” sorusunu Ekrem Kahraman şöyle cevapladı:
“Benim kafamdaki yer Baç köprüsüne yakın, şu an orada Karamehmet ailesine ait bir yer var. Türkiye’nin ilk Çukurova Sanayi İşletmeleri olarak geçiyor. Şu an orası atıl olarak duruyor. Aslında benim hayalimdeki yer orası. Niye böyle bir yer, hem eski binalara kimlik katıyor hem bulunduğu kente kimlik katıyor. Böyle bir yerin özelliği, Türkiye’de ilk elektriğin üretildiği bir fabrika olması. Yeni bir geleceğe doğru yürürken geçmişimize sahip çıkıp Tarsus’a ait böyle bir yeri koruyup sahiplenmemiz gerekiyor. Şu durumda kişiye ait, aileye ait, kamuya ait bunlar önemli değil, ne olursa olsun böyle bir yerin iyi bir mimari tasarımla çok iyi bir yer olacağını düşünüyorum. Soruyorlar müze ne zaman açılır diye. Böyle bir müzenin açılması 8-10 yıllık bir hedefle mümkün. Benim için, Tarsus için, Çağdaş Sanatlar Müzesi için en ideal yer orasıdır. Böyle bir müze bölgeyi, ilimizi her anlamda kültürel olarak, toplumsal olarak, siyasi olarak, sanat olarak ayağa kaldıracaktır. Ayni zamanda bu müze yaşayan bir müze olacak.” dedi.
Ali Cerrahoğlu programın son bölümünde, programı çok sayıda kutlayan, selam gönderen, yorum yapan kişi olduğunu belirterek, iyi dilek ve temenni mesajlarını okudu. Bu yorumlar üzerinden sohbet edildi.
Ekrem Kahraman: “Tarsus Kültür İnisiyatifi grubuna herkesi davet ediyoruz. Hep beraber bir araya gelelim, birbirimize inanalım, güvenelim ve yapalım. Türkiye’ye örnek olalım.” dedi. “Çukurova’yı bir kültürel vaha yapmayı değil, bütün Akdeniz havzasını bir kültürel vahaya dönüştürmeyi düşünmek zorundayız. Bunları anlatacağız ve anlatmaya devam edeceğiz. Umarım sesimizi duyarlar, onlara da bir çağrıdır bu. Onun için zaman zaman entelektüel çevreye de söylüyorum: Çağdaş Sanatlar Müzesi ya da çağdaş sanatın müzesini kuracağımız mahallenin muhtarını es geçmeden katkı veren herkesi kucaklayarak çalışmalarımızı yapmalıyız. Yoksa bu biraz ayakları havada bir yaklaşım olur” dedi.
Cerrahoğlu: “Sanat halktan kopuk olabilir mi? Sanat ne için yapılıyor. Çok katılıyorum bu görüşünüze, herkesi kucaklamalı, herkesi kapsamalı. Hiçbir siyasi görüş olmadan birçok insan bir araya gelmeli.” dedi.
Kahraman: “Kendimizi bir işe adayıp, bu işi başarmak birçok anlamda boynumuzun borcudur diyorum. Kent Konseyinin böyle bir girişimle ilgili şu an bunu yapıyor olması, daha başından itibaren bizimle birlikte çalışması, bütün bunlar Tarsus’un geleceği adına çok önemlidir.” dedi.
Ali Beyin vakfın danışmanlar kurulu hakkında bilgi vermesiyle ilgili sorusunu Ekrem Bey şöyle yanıtladı: “Danışmanlar Kurulu hayatın her alanında olduğu gibi bir şekilde bu işe dahil olmalı, dahil olurken de uzman olduklarını bilip sanatın bir müzeyle ilişkisini kurup ona göre çalışmalara yön verebilmeli. Danışmanlar danışılacak kişilerdir. Bu işi konunun uzmanına yaptırmazsanız kültürü öldürürsünüz. Danışmanlar Kurulu’nun hepsi konusunda uzman kişiler. Bunlarla birlikte bir araya gelip çalışmalarımıza hız vereceğiz. Biz bir gelecek vizyonu ortaya sürdük. Bu vizyonun anlaşılması lazım. Muhtemel gelecekte nereye gideceğiz ile ilgili benim kanaatim gelecek umudumuzu inandığımız doğrultuda hep birlikte hareket edersek inşallah iyiye doğru gideceğiz. Herkese çağrı yapıyorum Tarsus Kültür İnisiyatifi Girişimine bizler maddi kaynak vereceğiz. Bu Tarsus’a yakışır, Tarsus da buna yakışır.” diyerek sözlerini tamamladı ve böyle bir programı düzenleyen ve kendisini davet eden Tarsus Kent Konseyi Başkanı Ali Cerrahoğlu’na ve tüm izleyicilere teşekkür etti.
Programımıza katılarak Tarsus’ta Çağdaş Sanatlar Müzesi kurulma girişimi hakkında bilgiler bilgi veren Sayın Ekrem Kahraman’a ve bizleri dinleyerek destek veren tüm konuklara çok teşekkür ederiz.
Programın tümünü izlemek için, www.facebook.com/tarsuskentkonseyi
sayfasını veya TARSUSKENTKONSEYI youtube kanalını ziyaret edebilirsiniz. Tarsus Kent Konseyi sanatla ilgili ve kentimizin diğer sorunlarıyla ilgili konularda çalışmalarına devam edecektir.
Sevgi ve Saygılarımızla;
Tarsus Kent Konseyi
